Translate

12 Ekim 2015 Pazartesi

Ölümün En Kötü Hali "An-Kara"

Ankaralıyım ben,
Ankara’da doğdum, Ankara’da büyüdüm ve Ankara’da okudum.
Ankara, bürokrasi şehridir, memur şehridir, Başkenttir.  4-5 kişi yan yana gezse hayrola diye çevirirler yolunu. Kolay kolay habersiz kuş uçmaz. Akşam mesai bitince herkes hızla evine yol alır. Hareketli 2-3 sokak vardır, o da öğrenci gençler sayesinde, belli bir saate kadar.

Biz çok 1 Mayıs yaşadık, çok mitinge katıldık Ankara’da. Cumartesi günkü gibi 2 ay öncesinden tarihi belli olan ve binlerce insanın katılacağı bir mitingi geçtim. Sıhhiye Meydanında devlet memurlarının katıldığı bir grev de bile 3 kez aranmıştı herkes.
Hatta tipini beğenmediğini polis arabasına bindirmek gibi bir adet vardır Ankara’da.

Mitinge katılacakların toplama yeri yani TCDD Genel Müdürlüğü’nün önü; Ankara Adliyesine 1 km, Başsavcılığa 1 km, Emniyete 1 km, MİT'e 3 km, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası'na 500 metre, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na 200 metre, tüm askeri törenlerin yapıldığı AKM Alanı'na 500 metre, silah ve mühimmat üreten MKE Genel Müdürlüğü'ne 400 metre, Merkez Bankası'na 500 metre, Tandoğan Subay Orduevi'ne 300 metre, Etiler Astsubay Orduevi'ne 800 metre mesafede. Aynı zamanda Dünya Basketbol Şampiyonası da dahil onlarca uluslararası müsabakanın yapıldığı salonun da önü.
Böyle bir alanda arama merkezi yok, önlem yok, MİT ve Polis istihbaratı yok. Ve alana canlı bomba giriyor.

Binler var alanda. Bahsedilen 95 kişi ile sınırlı kalsa keşke. Bir muhabir arkadaşımı izledim tv’de, yayın yapmakta çok zorlandı. Sonrasında bize tek söylediği “burada yüzlerce kişi param parça, kan kokusu burnumdan gitmiyor, yürüyemiyorum ki nasıl yayın yapılır burada”
Her adımda kan, her adımda ceset parçaları. İnsanlar hastanede, yakınlarını teşhise gelmişler ama teşhis edilecek durumda bile değiller. Çığlıklar kulaklarımdan gitmiyor diyor arkadaşım “Ben nasıl uyuyacağım!?”

Sadece benim hayatımdan 16 kişi çıktı. Sadece benim memleketimdeki bir mitinge barış için gelen 16 kişiyi biliyorum ben, ki ben yıllar önce Ankara’dan ayrıldım.

Metin Kürklü,

Mesut Mak,
Ali Deniz Uzatmaz,
Şebnem Yurtman,
Gökhan Akman,
Gökmen Dalmaç,
Elif Kanlıoğlu,
Osman Turan Bozacı,
Emine Ercan,
Adil Gür,
Hakan Dursun Akalın,
Ercan Adsız,
Dilan Sarıkaya,
Canberk Bakış,
Gökhan Gökbörü,
Korkmaz Tedik.

Bunların hepsi barış için oradaydı ve yoldaşlarıysa yolda, onların yanına gitmeye hazırlanıyordu.

Bu patlamada, kürt öldü, Türk öldü, Müslüman, dinsiz, anne, baba, evlat, mühendis, doktor, Atatürkçü, solcu, işçi öldü, oğlunu gezmeye çıkaran baba öldü, oğul öldü.  Ölümün en kötü halini gördük 10.10.2015 Cumartesi günü. Ölümün en hain, en faşist, en berbat halini gördük.
1977 1 Mayıs’ından sonraki en kanlı eylem bu. Demek o zamandan bu zamana hala kanla beslenenler var. Demek bir şeyler değişmedi. Değişmediği gibi daha da kötüye gidiyor.

Ankara çok güzel gençler yetiştirdi, büyüttü ve öldürdü. Barış için büyüdüler ama koltuk kavgasında öldüler. Adalet değil, hak değil bu!
Böyle ölüm olmaz.
Ecel de değil bu..!
Böyle ecel de olmaz.

Eskiden de siyasiye kızardık, kızdığımız siyasi lider bile ölüm karşısında suskun kalırdı. Kendisinin değilse bile oturduğu koltuğun bir asaleti vardı.
Bu sefer gördük ki gerçekten bu kavga vicdanları öldürmüş insanlardan önce. Gördük ki ölüm karşısında gülebilen siyasiler var. Yaşananlar karşısında güvenlik zafiyeti yok diyebilen bir siyasi var karşımızda. Siyasiyi ölümle tehdit edebilen bir gazeteci bile doğmuş memleketimde.

Biz böyle bir ortamda barış istiyoruz hala ve inatla!
Biz Ankara’da büyüdük, biz çok kavga verdik, biz çok yaktık yıktık, biz Ankara’da genç olduk. Ama hiç can yakmadık…
Orada olan herkesin amacı belliydi. Yıllar önce de böyleydi ve hala böyle…
Artık herkes Türkiye’deki çirkin siyasetin amacını biliyor.

Barış isteyen liderler neredeler, sebep değiliz bu katliama diyen liderler neredeler?

Ben Cumartesiden beri bir tane lider gördüm. O’da Kılıçdaroğlu…

1 yorum:

Yorumlarınız benim için önemli. Tüm Beylikdüzü yaşayanları ile sıcak ve samimi bir platform oluşturmak amacım. Herkesin katkısını bekliyorum.