İç Anadolu insanı olarak yeşili geçtim, ağaca hasretizdir.
Burada da aradığım yok gibiydi ama nedense kopamadım.
Eşimin işine yakın olsun diye İstanbul'un göbeğinde bir siteye yerleştik evlendiğimde. Ağaç bulduğumuz yere güzel diyordum o zamanlar. Doğum yapana kadar dayanabildim ama ancak. Olduğumuz yerde "sokağa çıkmayı bırak, çocuk nasıl büyür" diye düşüyordum sürekli.
Yaşam kalitesi yerlerdeydi...
Burada da aradığım yok gibiydi ama nedense kopamadım.
Eşimin işine yakın olsun diye İstanbul'un göbeğinde bir siteye yerleştik evlendiğimde. Ağaç bulduğumuz yere güzel diyordum o zamanlar. Doğum yapana kadar dayanabildim ama ancak. Olduğumuz yerde "sokağa çıkmayı bırak, çocuk nasıl büyür" diye düşüyordum sürekli.
Yaşam kalitesi yerlerdeydi...
Beylikdüzü'nde yaşayan yakınlarımın anlattıkları ve zaman zaman gelip gördüğüm kadarıyla, burası bana İstanbul'dan ayrı bir yer gibi geliyordu hep. Öncelikle insan kalitesi beni buraya çekti.
İşe uzakmış!
Umurumda değil...
İstanbul'da her yer uzak. En azından burası işten geldiğinde, nefes alabildiğim bir yer gibi geldi ve kesinlikle yanılmamışım.
İstanbul'da her yer uzak. En azından burası işten geldiğinde, nefes alabildiğim bir yer gibi geldi ve kesinlikle yanılmamışım.
Ama ne mücadeleler verdim..
Laf aramızda kayınvalide başta olamak üzere herkese dert anlatmak zorunda kaldım.
İşe gidecek ben, trafiği çekecek ben size ne, diyemiyorsun işte...
Neyse geldim, yerleştim sonunda... Haklı da çıktım herkes rahat etti. Ama... Neyse :)
İstanbul'un merkezinde de oturduğumda Şişli'ye trafik nedeniyle en erken 1 buçuk saatte gidebiliyorduk. Buradan da aynı sürede gidiyorum, belki biraz daha fazla. Ama akşam olduğunda kızımı alıp rahatlıkla sokağa çıkabiliyor ve hiç bir tedirginlik yaşamıyorum.
Diyorum ya insanlar farklı, gerçekten burası bir İstanbul değil.
Yeşil desen yeşil, kaliteli insan desen aynen öyle.
Şehir merkezini aramıyorum bile. Taksime gitmek, Beşikaş'a gitmek aklımın ucundan geçmiyor. Çünkü her şey elimin altında.
Sosyal etkinlik olarakta oldukça yeterli burası. Hatta sanırım çok yakın zamanda buralar sosyallik açısından daha da güzelleşecek.
Geçtiğimiz günlerde bir konser etkinliği sırasında şu çok merak edilen yayalaştırma projesini görmüştüm ve yazmıştım.
Tekrar okumak isterseniz linki şu:
http://beylikduzugelisiyor.blogspot.com.tr/2015/09/apolas-lermi-konseri-ve-yayalastrma.html
Bu durumda neden İstanbul'a inip çanta kollayarak gezeyim, neden kızımı kucağımdan indirip rahat rahat yürümek varken kendimi oralarda zorlayayım.
Bence;
Burada yaşamak, hayat standartlarını yükseltmek demek.
Burada yaşamak, eve gelirken oh diyebilmek demek.
Burada yaşamak, komşuluk demek.
Burada yaşamak, rahat rahat gezebilmek demek.
Burada yaşamak, yeşil demek, oksijen demek.
Bu yazıyı okuduğum iyi oldu.Şu an merkeze yakın iyi bir yerde yaşıyorum ama burada sınırlı bir zamanımız var.4 yıl sonra nereden ev bulurum sorusu şimdiden kafamı kurcalıyor.Buraya Ankara'dan geldik.Evimiz uzak denen Eryamanda'ydı ancak en uzak yer 20 dakikaydı ://
YanıtlaSilsizinle aynı duyguları paylaşmak çok güzel :) Beylikdüzü'nde yaşamak demek HUZUR demek :)
YanıtlaSil